İlk Bakış

     Ekonomiyi, kıt kaynaklarla sonsuz insan ihtiyacını karşıyalabilmek için bazı sorulara çözüm üreten(kim için, nasıl, ne kadar üreteceğiz?) bir disiplin olarak biliriz. Tarih sahnesine baktığımızda ise bunun cevabı tek değildir elbette. Bir tarafta Merkantalizm vs Fiyokrasi daha sonraları ise Klasik okul ve onu izleyen ve taban tabana zıt olan Marksizm. Bu iktisadi düşüncelerden günümüzde baskın olan ve günümüz iktisadi sistemini inşa eden klasik okul ürünü olan 'Kapitalizm' yani serbest sermaye piyasasıdır. Bu düşüncede eşitlik yok,sosyal düşünce yok arz,talep edene olur yani parası olana...      İşte 'The Platform' filmi delik diye adlandırılan 333 kata sahip bir hapishane metaforu ile kapitalizmi çok güzel tasvir ediyor. Bu hapishanede 1.kattaysanız yemekten daha çok yiyorsunuz fakat aşağı inildikçe yukardakilerin artıklarıyla idare etmek durumundasınız. Tabi bu sistemi değiştirmek isteyen biri çıkıyor elbet, nasıl ki günümüzde de bu sistemden rahatsı...

     Sevgili okuyucular, bugün sizlere Yeni Kuşak Sineması'nın önemli  yönetmenlerinden biri olan Özer Kızıltan'ın filminden, Takva'dan bahsedeceğim. Takva, günahtan kaçınma ve sakınma anlamlarına gelen bir kelimedir.   Film İsra Suresinin 81.ayeti ile başlayıp Nazım Hikmetin şiiri ile bitmesi oldukça önemli ve güzel bir detaydır.Filmden genel olarak bahsedecek olursak, ana karakter Muarrem(Erkan Can) muhafazakar, dindar, bu zamana kadar günaha bulaşmamak adına yaşamış kendi halinde bir adamdır. Evinden işine, işinden evine giden, ibadeti aksatmayan bu toplumun tanıdık bir kişiliğini yansıtır bu karakter. Filmde burada bu adamın tarikatta yükselmesini ve yükseldikçe tarikatların iç yüzünü görmeye başlamasını, aslında tarikatların üst piramitlerine doğru çıkıldıkça dinin bir kılıf olduğunu görmeye başladığı ve bu karakterinde zamanla yozlaşmaya başladığı fakat eski vicdanıyla yozlaşmış karakterinin çatışmasından doğan krizleri ince ince işlemiş film. Filmin tarik...

   Merhaba sevgili okuyucularım...Bugün size gerilimin efendisi lakaplı Amerikalı yönetmen Alfred Hitchcock filmleri arasında özel bir yere sahip olan gişe rekorları kırmış ve hâlâ adından bahsettiren bir baş yapıt olan "Psycho" nun tadımlık eleştrisini yapacağım.   Film benim ilk seyrettiğim Hitchcock filmi olmasından dolayı çok özeldir. Yapılan olumlu yorumlar üzerine filmi izlemeye başladım. Film genç bir kadının gizemli bir şekilde ölümünü anlatıyor fakat bu gizem çözüldüğünde şok olmamak elde değil. Bu kadın emlak ofisinde çalışan ve sevgilisi Sam ile iyi bir hayat isteyen Marion. Marion parasızlıktan dolayı sevgilisi Sam ile evlenemez. Bir şeyler yapması gerektiğini düşünür ve patronunun bankaya yatırması için verdiği 40.000 doları çalar. Sevgilisine gitmek için yola koyulur ve yolda dinlenmek için bir motele girer. İşte her şey bu otelde cereyan eder.   Norman Bates adlı karakterimiz otelin sahibi ve Oedipus Kompleksine sahip bir katildir. Açıkcası filmin sonu...